Elazığ Anadolu Haber

      İkinci lig kırmızı grupta geçtiğimiz hafta sonu liglerin uzun uzun zamandır tek namağlup takımı olan Elazığsporumuz kendisi ile aynı puana sahip İzmir Menemen takımını sahasında konuk ederken şüphesiz her taraftarın gönlünde Elazığsporun bu maçtan da galip gelerek üst sıralardaki yerini koruyacağı düşüncesi vardı.

      Bu maç her ne kadar ligin 6. Hafta maçı olsa da altı puanlık maçlardan birisiydi.  Rakibimiz bu sezon grubumuzda kaybetmeyen dört takımdan birisiydi ayrıca gelecek hafta bir başka kaybetmeyen ve şu an liderlik koltuğunda bulunan Aksaray takımına konuk olacaktı Elazığsporumuz.

      Durum böyle olunca her ne kadar saha ve seyirci avantajı bizden yana gözükse de bu tür iddialı maçların puan ya da puanlarla mücadelesi saha içerisinde takımların arzu ve istekleri doğrultusunda yön değiştirebiliyordu.

      Sonuçta kaybettik, daha önce bu takım ligden düşen takımlara karşı da kaybetmişti. Futbol bir temaşa oyunu diye lanse edilirken ben futbola bir sanat dalı ya da bir tiyatro olarak bakıyorum ve taraftar açısından şöyle değerlendiriyorum. Tiyatroya ya da sinemaya gittiğimizde, başroldeki kahramana saldıran ya da yaralayan rakibe karşı sahneye su şişesi veya yakıcı, yaralayıcı maddeler atabiliyor muyuz, elbette hayır çünkü kahraman yeri gönlümüzde ayrıdır, biz onu yense de yenilse de seviyoruz.

      Gelelim Elazığspor neden kaybetti başlığımızın parantez içerisine dokunmaya. Ben olaya kazandı ya da kaybetti gözüyle bakmıyorum. Bırakalım bunları bir kenara şöyle düşünelim, Elazığspor iki sezondur ne oynuyor. Elazığsporun saha içerisinde maçın skoruna göre ya da oynadığı futbola göre a-b-c şıkkı var mı?

      Bunu daha önceki yazılarımda dile getirmiştim ve bir daha yazıyorum. Geçtiğimiz sezon Elazığ sporun bir tane planı vardı. Elazığspor tapa sahip olsun, pas sayısı fazla olsun gol gelmezse eğer maçın son çeyreğinde rakibin yorgunluğunu da dikkate alarak Mesut Saray gibi final paslarında başarılı iki değişiklik yaparız maçı alırız. İşte bu her zaman olmuyor, tutmuyor.

      Bu sezon daha önce oynadığımız beş takıma bakarsak üçüncü lig takımlarından fazla bir farklarının olmadığını gördük şu ana kadar. Gerçek bir ikinci lig takımı nasıl olur diye bir soruya muhatap kalırsak Menemen takımını gösterebiliriz.

      Biz saha da topa sahip olma ya da çok fazla pas yapmayla uğraşırken iki pasla kalemizde nasıl gol görürüz bunu yaşadık. Daha önce defans blokumuzun hızlı atağa çıkacak ve seri paslarla kalemize gelmeye çalışacak takımlar karşısında durumu direnci nasıl olur diye düşünürken Menemen takımı bize bunu gösterdi diyebilirim.

      Bu arada şunu da eklemek isterim ki ne olursa olsun Elazığspor bu ligin kalburüstü ve iddialı takımlarından birisidir her daim. Lig uzun bir maraton olup hafta sonu ligin lideri 68 Aksaray spor altı puanlık yeni bir maça çıkacak ve kazanmak için elinden gelen mücadeleyi gösterecektir.

      O halde durmak yok yola devam diyoruz.

                                                                                                               Mehmet DUMAN