Mecliste Hainler Var
Mecliste Hainler Var
Anadolu haber sitemizin değerli okuyucuları bu gün aziz Türk milletinin yüreğini acıtan bir olaydan bahsedeceğiz, ne yazık ki her 24 Nisanda dünya ülkelerinin parlamentolarında bu tarihte soykırım kelimesi kullanılacak mı diye beklerdik, ama öyle bir şey oldu ki ‘’Dost ararken yılan koltuğumuzun altından çıktı’’ 18 Haziran 2025 tarihinde her türlü vatan hainini içende barındıran terör örgütünün meclisteki uzantısı partiden yeni bir hain çıktı bu hain George aslan konuşmasında hadsiz ce kutsal meclisin kürsüsünden tarihi şan ve şerefle dolu büyük Türk milletine bu iftirayı yönelten sadece siyasi değil millî bir mesele oluşturacak şekilde Türk milletine ‘’soykırım isnadında bulundu.
26. dönemde de aynı partinin bir önceki adı değişik haliyle de İstanbul Milletvekili Garo paylan13.01,2017 tarihinde aynı yola baş vurmaya kalkışmış meclis başkanlığı tarafından ve cezalandırılmıştı.
Hiçbir devletin ve ülkenin milli meclisinde böyle bir olay ne görülmüş ne de duyulmuştur, o ülkede yaşayacaksın, kazanacaksın doyacaksın sonra da o milletin geçmişine katil soykırımcı diyeceksin! yemek yediğin tasa sı….ksın adamın ciğerlerini sökerler, buna sessiz kalanında yüzüne tükürürler
‘’Terörsüz Türkiye’’ süreci denilen ortamda milletin birliği ve devletin bekası duyarlılığı dolayısı ile herkesten itidal beklenirken beslediğimiz hainlerin gemi azıya almaları kabul edilecek şey değildir.
Bu olayın en vahim hali mecliste sadece bir iki vekilin bu olaya tepki göstermesi, gösterdikleri tepki yüzünden de ceza almasıdır.
TALAT PAŞA KİMDİR? Bu sorunun genel cevabı aslında İttihatçılıktadır.
ENVER, TALAT ve CEMAL paşaları iyi tanımakla olur.
1915 Tehcir olayının aslını astarını bilmeyen ve merak edenler varsa şayet Türk tarih kurumu eski başkanı Prof. Dr. Yusuf HALAÇOĞLU ile Fırat üniversitemizin değerli öğretim üyelerinden Munzur Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erdal AÇIKSES hocaların ki dünyada Ermeni meselesinin en uzman iki şahsiyetinin eserlerinden faydalanabilirler.
Osmanlı İmparatorluğunda itibar görmüş devletin her kademesinde yer almış ticarette en büyük pastayı yemiş bir tebaa olan Ermeniler Osmanlının çöküşünü görünce Rusların desteklediği ve isyana sevk etti örgütlerin rüzgarına kapılmış, Osmanlının milleti sadıkan diye tabir ettiği Ermeniler Anadolu’da bir hançerde biz vuralım yoluna gitmiştir.
İşte o zaman Hariciye nazırı olan İttihat ve Terakkinin güçlü ismi Talat Paşa aldığı kararla Alparslan’dan sonra Anadolu’yu yeniden Türkleştirecek bu kararla tehciri gerçekleştirmiştir.
Tehcir başarıyla planlandığı gibi yapılmış Ermeniler gidecekleri veya gitmek istedikleri yerlere salimce ulaşması sağlanmıştır, bugün soykırım diye addedilen olaylar kervanlara yapılan eşkıya baskınları ve yol sürecinde hastalıktan ölenlerden ibarettir. Harput’tan nakledilen Ermeniler ile ilgi çekilen fotoğraflarda kolcu olarak görev yapan güvenlik görevlilerin elin silah yoktur. Bilerek hiçbir Ermeni nin canına kastedilmemiştir.
O paramiliter yapının sert ve kaliteli paşası hakkında bazı örnekler vereceğim sizlere Talat Paşa kimdir eşi Hayriye Hanım anlatıyor;
"1. Dünya Savaşı sırasında evimize vesika ile ekmek alırdık. Güzel yemeklere veda etmiştik. Sadrazam iken bile halkın yediği kara ekmeğini yerdik. Bir gün İaşe Nazırı İsmail Hakkı Paşa evimize gelmişti. Sadrazamın evinde çamur gibi ekmek yediğimizi görünce bizim şoförü yanına çağırmış ve ertesi gün kendisini görmesini istemiş, şoföre bir torba beyaz ekmek verip eve yollamıştı. Akşam eve geldiğinde sofraya oturduk. Beyaz ekmeği görünce, en küçük dilimleri bile topladı ve şoförü çağırıp şu emri verdi:
’Bunları İsmail Hakkı Paşa’ya götür ve selamımı söyle. Biz, her gün vesika ile ekmeğimizi mahallemizin fırınından alıyoruz. Bu ekmeğe ihtiyacımız yok."
O sırada annesi hastaydı ve biraz ayırmasını istemiştim. Kesin bir dille:’ O ölürse ben de ölürüm ama, herkesin ihtiyar annesi var, onlar ne yiyorsa benim annem de onu yiyecektir.”
Bunlar Hayriye Hanım'ın yazdıkları. Bugünün Müslümanları böyle bir şeye asla inanmaz çünkü onlar "İtibardan tasarruf olmaz" sözlerine alkış tutanlardır.
1915- 1916 da Çanakkale geçilmez diye mücadele edip kovduğumuz düşman de1918 yılında zatı şahaneleri Vahdettin ve damat Ferit’in İstanbul’un anahtarlarını altın tepside İngilizlere sunması ile elini kolunu sallayarak işgal başlamıştır. O tarihte ittihatçıların aldığı kararla Talat paşanın ülkeden çıkışına karar verilmiş bu karar dahilinde paşa Almanya’ya Berlin’e gitmiştir.
Yıl 15 Mart 1921...Berlin’in Charlottenburg semtindeki Hardenberger Sokağı’ndaki 4 numaralı evde ikamet eden Talât Paşa, bir arkadaşıyla sohbet ederken, vatana kavuşanların toprağı nasıl öptüklerini anlatıyordu.
Arkadaşı “Her halde siz de onlar gibi toprağı öpeceksiniz?” diye sormuştu. Bu soruya Talât Paşa ağlayarak şu karşılığı vermişti:
“Ne dersin sen? Ne dersin sen? Ben öpmelere doyamam ki… Yiyeceğim vatan toprağını, yiyeceğim demişti.
Arkadaşı evden ayrıldıktan sonra Talat Paşa saat on bire doğru evden çıkıp. Sokak boyunca yürümeye başlamıştı. 17 numaralı evin önüne vardığında, karşıdan gelen gri paltolu bir genç önce Talât Paşa’nın kendisini geçmesine izin vermiş, ardından dönüp tabancasının tetiğine basmıştı. Talât Paşa ensesinden giren tek kurşunla yere yığılırken, genç adam silahı atıp kaçmaya başlamıştı.
Katili Mahkemede şöyle diyordu:
“Ben Talât Paşa ile iki kez karşılaştım. Gözlerime öyle bir baktı ki, korkudan titredim. Elimi silahıma attım ama çekip ateş edemedim. O yüzden üçüncü gün arkasından ateş ettim”
Ve son günlerinde evindeki not defterine şunları yazmıştı:
"Yatakta ölmek nasip olmayacak ama ziyanı yok, varsın vursunlar, vatan benim ölümümle bir şey kaybetmez. Bir Talât gider, bin Talât yetişir!" demişti.
Değerli okurlar konunun eni sonu uzun olduğundan yazıya haftaya da devam edeceğim
AZİZ TÜRK MİLLETİNE SAHTE YÜZLERİNİZİ GÖSTEREREK VEKİL TAYİN EDİLME HAKKI ALAN BEYLER KENDİNİZE GELİN VE KUTSAL ÇATISI ALTINDA BULUNDUĞUNUZ TÜRK MİLLETİNİN TEMSİL MAKAMINA LAYIK OLUN.
‘’ EY HAİNLER SİZDE AKLINIZDA TUTUN, İTTİHATÇILAR ÖLÜR AMA İTTİHATÇILIK YAŞAR BU ÜLKE ENVERLER, TALATLAR VE CEMALLER LE DOLU BİR GÜN SİZİNDE TEPENİZE BİNERLER’’ .
Selam ve saygılarımla.
Vahit DABAK
0 Yorum